x
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sarı Kantaron
24.05.2018

Sarı Kantaron

Latince adı ‘Hypericum perforatum’ olan Sarı Kantaron, sarı kantarongiller familyasındandır. Anavatanı Avrupa, Kuzey Afrika ve Batı Asya’dır. Avrupa'da ormanlık bölgelerde, tarlalarda ve yol kenarlarında kendiliğinden yetişen bitki Kuzey amerika'ya da uyum sağlamış ve doğal olarak kırlarda yetişmeye başlamıştır. Ülkemizde 60 farklı türü bulunur. Sarı kantaron adını yıldız şeklinde açtığı çiçeklerin sarı renginden almış, çokyıllık otsu bir bitkidir. 

Çiçeklenme döneminde bitkinin çiçek ve tohumları toplanıp kurutulduktan sonra kullanılır. Hafif baharlı kokusu ve keskin acı tadıyla bilinir. Yunan ve Roma medeniyetlerinde kötü büyülere karşı koruyucu olarak ün yapmıştır. Ortaçağda bitkinin toplandıktan sonra yürüdüğüne, hareket ettiğine inanılmıştır. Demetler halinde evlerin girişlerine, kapılara kötü ruhlardan korunmak amacıyla Sarı kantaron asılırdı. Paganistik çağlarda, altın renkli göz alıcı çiçekleriyle ‘Güneş Tanrısı’nın simgesiydi. Bazı kültürlerde çeşitli kutlama ve bahar şenliklerinde sarı kantaron çiçekleriyle süslenmek bir ritüel halini almıştı.

Sarı kantaron bitkisinden; sarı kantaron çayı, sarı kantaron yağı, sarı kantaron merhemi, sarı kantaron kremi, sarı kantaron ekstraktı ve ekstresi üretilir.

Tedavi amaçlı kullanımında mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.    

Uygun şartlarda kurutulan sarı kantaron, ağzı kapalı cam bir kavanozda, loş, serin ve kuru bir ortamda saklanıldığında ömrü 1 yıldır.

[1] Fitoterapi_Prof.Dr.Bayhan Çubukçu, Prof.Dr.Ali H. Meriçli,, Prof. Dr. Afife Mat, Prof. Dr. Günay Sarıyar, Prof. Dr. Nurhayat Sütlüpınar, Prof. Dr. Filiz Meriçli_(s87)

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.